Çalıştığımız kurumların yeniden yapılanma süreçlerinin ilk dönemlerinde yöneticilerin ve çalışanların kurumsal bağlılık seviyesinin yüksek olduğunu söyleyebiliyoruz. Bununla birlikte zaman içerisinde kurumsal bağlılık seviyesinin azaldığı gözlemlenmektedir. Özellikle kurumların birleşme ve satınalma süreçleri sonrası böyle bir değerlendirme yüksek olasıklı bir durumdur. Acaba neden?
Yönetici ve çalışanlar, kurumsal bağlılığı iş idraki, iş ilişkileri, yönetici davranışları ve kurumsal değerler ile gerçeklesen bir faktör olarak algılamaktadır. Cazibesi ve köklü bir geçmişi olan kurumlar, yeniden yapılanma döneminde kişileri cezbediyor fakat çalışanların kendine has bir kültür ve gelecek hazırlığı yapmasına yol açmıyor.
Yeniden yapılanmanın ilk dönemlerinde kurumlara girmek ve kurumlardan ayrılmak çok net ve kesin kurallar gerektirmiyor. Ortamın samimi olması, kişileri mutlu ediyor fakat yeniden yapılanma ihtiyaçlarına yönelik bir “İnsan Kaynakları Politikası”nın da ortaya çıkmasına imkan vermiyor. Kurumların Genel Müdürlük bünyelerinde daha çok uzmanlık çerçevesinden olaylara bakış ve değerlendirme söz konusu olurken bölge ve/veya şubelerde işlerin genel manada üstlenilmesi, dayanışma ve kaynaşma duygusu ağır basıyor. Genel Müdürlük düzeyinde kurumsal kültür ve değerlerin belirlenmiş bir formatını göremiyoruz. Bu yüzden, her yöneticinin kendine has tarz ve tutumu kurumsal değişimde yansıma imkanı buluyor.
Tecrübelerimiz:
Öğrettikleri:
Tabii ki kurumsal bağlılık faktörlerini incelemeli ve iyileştirmeliyiz ama gözlemlediğimiz mevcut kurumsal bağlılığı zedeliyor ve geri dönülmez kayıplara uğratıyor olduğumuz yönündedir. Dikkat edelim kurumsal değerleri kaybetmeye yol açarsak ne yaptığımızı bilemez hale geliriz.
Saygılarımızla,
Dr. Öğr. Üyesi Ayhan ARTAR