Küreselleşen Değişim ve Yöneticilerin Konumu

İçinde bulunduğumuz yüzyıla damgasını vuran kavramlardan birisi de hiç tartışmasız “değişim” olmuştur. Bireylerin, ekiplerin ve kurumların ihtiyaçları doğrultusunda gerçekleşen sistemsel değişimlere, süregelen zaman içerisinde uyum sağlamak durumundayız.

Bu iki taraflı gelişen döngünün sonucunda, kalıcı olabilmek adına değişimde öncü olma ve/veya değişime uyum sağlama gereği konusunu biraz düşünelim. Değişimin hayatımızı iki boyutlu olarak etkilediğini gözlemlemekteyiz.

Bunlardan birincisi “teknolojik boyut”tur. Teknoloji sürekli olarak kendini yenilemekte, geliştirmekte ve hizmetlerini küresel olarak insanlara sunmaktadır. Hayatımızı daha geniş açıdan etkileyen ikinci boyut ise teknolojiyi kullanan “insan ve organizma boyutu”dur.

Teknolojinin de etkisiyle yeni nesil organizasyonlar:

  • Kişisel, ekip ve kurumsal gelişime daha çok ağırlık vermekte,
  • Yenilikçiliği ve değişimi daha çok odaklarına almakta,
  • Tüm yeteneklerinin sistem yaklaşımı entegrasyonuna daha fazla önem vermektedir.
  • Yeni nesil kurumsallaşma yaklaşımı, yöneticilik kurumunun da değişimini mecburi kılmıştır. Değişim ile birlikte yöneticilerin yönetmesi gereken sorunlar ve üretmesi gereken çözümlerin yapısı da değişmiştir.

Değişimle birlikte, yöneticiler yeterli tecrübeye sahip olsalar bile bireysel düşünüp karar verememektedir. Ancak verilen karar, veriye dayandığı sürece geçerliliğini korumakta ve bireyler tarafından kabul görmektedir. Bu durum da yöneticilerin değişimle birlikte artık veri analizine ve enformasyona dayalı bilgi kullanmak zorunda olduklarını göstermektedir. Bilginin çeşitlenmesi ve artması, tasarım ve yenilikçi eğimlerinin yaygınlaşması, bilgi çağı yönetici profilini de değiştirmektedir. Yönetim sürecinde yöneticilik fonksiyonlarından bir kısmını “gerçek bilgi” almaktadır.

Yöneticiler arasındaki farkı yaratacak nokta ise, bir yöneticinin veriyi insanların ilgisini çekecek şekilde kullanabilmesidir. Yöneticiler stratejik konuları yenilikçi ve dikkat çekecek şekilde sunarak başarıya ulaşabileceklerini unutmamalıdır. Dolayısıyla yöneticiler artık çalışanlarını önemli konular hakkında araştırmaya ve öğrenmeye teşvik ediyor. Yenilikçi ve farklı olma, kurumların karmakarışıklığa daha rahat uyum sağlamasına ve daha esnek hareket etmesine imkân vermektedir. Farklı sistemleri kopyalayarak değil, kendi bulunduğu sistem içerisinde yenilikçi fikir üretmekle başarıya ulaşılabileceği artık bilinen bir gerçektir. Bundan dolayı, “yenilikçilik ve sistem yaklaşımı” değişim dünyasında başarılı yöneticiler için ayırt edici bir özellik haline gelmiştir.

Diğer açıdan yöneticiler, kurumlarının dış ve iç çevresinde meydana gelen değişmelere uyum sağlayabilmeleri adına gerekli tedbirleri almalı ve değişiklikleri yapmalıdır. Tabi aktif rol almak önemli...

Değişim süreklidir ve yönetmesi de zordur. Değişimi algılama ve çalışanları yönlendirmede yöneticiler; algılama, değişimi başlatma, eksiklikleri tespit etme, hareket ve imaj oluşturma mekanizmalarını kullanır. Yönetici, değişimin önemini ve gereğini en iyi anlayan ve mekanizmaları en iyi kullanabilen kişi olmalıdır. Yöneticiler ayrıca değişimi yönetebilmek için, kurum içi konuşmalara kulak vermeli; dinlemek için operasyonel stratejiler geliştirmeli, böylece çalışanların değişimle ilgili endişelerini ortaya koymalarını sağlayacak çözümler sunabilmelidir.

Hızla değişen küresel yapıda yöneticilerimiz, yeni nesil kurumsallaşma yaklaşımlarını ve kurumlarını başarıya ulaştırabilecek eylemleri uygulayabilmelidir. Yöneticilerimizin değişim gücü önemli; farkında olsunlar, farkında olalım!

Saygılarımızla,

Melike ARTAR

ÖNCEKİ YAZIKurumsal Değişim Temelleri
SONRAKİ YAZIAA Kurumsal Gelişim Farkıyla Misyon ve Vizyon